15 Kasım 2012 Perşembe

Mona Lisa Smile


"Doğuştan doldurmak için uygun görüldüğünüz yerler." Katherine Watson'ı karalamak için yazdığı makalesinde böyle demişti Elizabeth Warren.

1950'lerde Amerika'sında geçen bu hikaye, Katherine Watson adındaki özgür düşünceli bir sanat öğretmeninin, Wellesley kasabasının muhafazakar kalıplarını yıkmak için buraya gelir ancak bir süre sonra kendini Wellesley kalıpları içerisinde bulur. "Yıkıcı" derler, savunduğu görüşler için. Kadının toplumdaki yeri ve önemine inanan ve her bir kız öğrencisine bunu bireysel olarak aşılamaya çalışan Katherine'nin evlenmemiş olması ve mesleğine odaklanmasını bir eksik, kusur olarak görüp aşağılamaya kadar gider Wellesley halkı. Öğretmeninden öğrencisine herkes onu, eğittiği kızların bir gün eşini memnun eden, çocuklarına bakan bir ev kadını olma planlarından alıkoyup iş hayatına zorla sokmaya çalışan bir akıl çelici olarak görür.
Birbirinden farklı karakterleri, hayalleri ve hikayeleri olan bir grup öğrencisinin yaşadıkları üzerindeki etkisi ve özellikle kadınlara bambaşka bir bakış açısı katan Katherne Watson karakteri Julia Roberts tarafından canlandırılınca benim için anlamı daha da arttı. Julia Roberts'ın her türlü karaktere, duyguya ve fikre kolayca uyum sağlayabildiğini düşünen bir hayranı ve izleyicisi olarak bu rolü onda izlediğim için bu filme iki kat daha çok sevdim. Kirsten Dunst, Ginnifer Goodwin,  Maggie Gyllenhaal, Julia Stiles gibi ünlü isimlerin Julia Roberts'a eşlik ettiği bu film imdb.com üzerinde 6.2 puan almış olsa da içerik ve oyunculuk açısından bir izleyici olarak değerinin çok altında puanlandığını, internet dili ile "underrated" olduğunu düşünmekteyim.

Bir çok kişi gibi ben de bir filmi izlemeden önce imdb vb film sitelerindeki puanlamasına bakarım. Ama yine tahmin ettiğim gibi güzel bir kadro, güzel bir konu, iyi bir yönetmenle oluşturulmuş bir film belki de gişe rekoru falan kırmadığı için dikkat çekici bir puan alamadı.

Filmin yönetmeni Mike Newell'ın ismini birçok kişi Harry Potter serisinin 4.filmi 'Ateş Kadeh'ini yönetmiş olmasından duymuştur. Bu ayrıntıyı film bittikten sonra geçen jenerikte farkettim ve bu beni daha da sevindirdi. Mona Lisa Smile üzgün olduğum, düşünmek ve yalnız kalmak istediğim anlarda izleyebileceğim -The Holiday-den sonraki ikinci film konumunu aldı. Sessiz ve soğuk bir günde, kahvenize ve yorganınıza sarıldığınız bir anda sizi varolduğunuz dünyadan biraz eksiye, biraz da  uzağa götürüp duygulandıracak bir film ararsanız Mona Lisa Smile her zaman arşivinizde bulunsun.

Filmin müzikleri de 1950'lerin en güzel parçalarından seçilmiş. One Day, Never Let Me Go gibi filmler için müzikler bestelemiş olan Rachel Portman'ın bu filmde de müziklerini duyacaksınız. Soundtrack olarak da oldukça kaliteli bir filmdi. Dinlemenizi öneririm. Filmin müzik listesini buraya tıklayarak bulabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder